Connect with us
https://otek.today/images/Otek-Job-Posts-Join.png

Genel

HABERLERİMİZİ KÖŞESİNE TAŞIYAN SÜLEYMAN ÖZIŞIK TÜRKİYE’Yİ SALLADI

Esenyurt Belediyesi ile ilgili yaptığımız sansasyonel haberler Türkiye gündemine oturdu. Yazar Süleyman Özışık haberlerimizden derlediği 3 köşe yazısı ile adeta Türkiye’yi salladı.

Published

on

Türkiye Gazetesi ve NetHaber Genel Müdürü Süleyman Özışık Ensonnokta.com ve Anahtar Gazetesi’nin aylardır gündeme getirdiği Esenyurt Belediyesi’nin skandallarını köşe yazılarıyla derleme yaparak kaleme aldı.

3 köşe yazısı ile adeta Türkiye’yi sallayan ve CHP’de büyük şok etkisi yaratan gelişmeler sonrasında Esenyurt Belediyesi’nden hiçbir açıklama gelmedi.

İŞTE O YAZILAR…

Bir önceki yazıda CHP’li Esenyurt Belediyesi’nde yaşanan yolsuzluk ve usulsüzlüklere değinmiş, “Bu daha devede kulak, devamı gelecek” demiştim

İzninizle devam edeyim…

31 Mart seçimlerinde CHP’nin kazandığı ilçelerden biri olan Esenyurt’ta verilen ihalelerle ilgili bazı ilginç gelişmeler yaşanıyor.

İlçede daha önce asansör bakım ihalesini alan firma aniden kenara çekiliyor. Ya da baskı sonucu işten el çekmek zorunda kalıyor.

Orasını henüz bilmiyorum.

Bu gelişmenin hemen ardından Tuncay Özkan ile Engin Özkoç’a ait olan AND firması belediyeye geliyor.

Kısa süre sonra niye geldikleri anlaşılıyor tabii…

Türkiye’nin en büyük nüfusuna sahip ilçedeki binaların asansör bakım ve muayene işi AND firmasına veriliyor.

Ancak sözleşme 30411 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliğinin 10. Maddesinin ilgili hükümlerine aykırı olarak imzalanıyor.

Şimdi gelelim detaylara…

Esenyurt genelinde 200 binin üzerinde asansörlü bina olduğu söyleniyor. Bu binaların tamamına, “Bundan sonra asansör bakım ve onarım işlemleriniz AND firması tarafından yapılacaktır. Bu firmanın yapmadığı bakımlar kabul edilmeyecektir” anlamına gelen bir yazı gönderiliyor.

Akabinde AND firması binalara girerek bakım, onarım ve tescil işlemlerini yapmaya başlıyor. Üstelik bir önceki firmanın çok daha üzerinde bir fiyatla…

Elde edilen rantı merak ediyorsanız söyleyeyim. Minimum 350 milyon lira rant elde ediliyor.

Peki belediyenin burada kârı ve zararı ne diye merak ediyor olabilirsiniz?

Belediyenin kârı yok, aksine zararı var!

Çünkü AND firması bakım, onarım ve tescil işlemlerine belediyeye vereceği katkı payını en minimum seviyeden tutuyor. Yani yüzde 10’a kadar ödenmesi gereken katkı tutarı yüzde 1 olarak belirleniyor.

Belediye kazanmıyor ama görünen o ki belediye başkanı bu işten kârlı çıkan taraf oluyor.

Niye bunu söylüyorum?

Tuncay Özkan adına kayıtlı olmayan ama bir yıl öncesine kadar Tuncay Özkan’ın kullandığı Audi marka milyonluk araç belediyenin otoparkına çekiliyor.

Bunun dışında elden nereye ne kadar gittiği ise henüz belli değil. Ancak belli olur yakında sanırım.

Çünkü mülkiye müfettişleri şu anda Danıştay kararını ayaklar altına alacak şekilde sözleşme yapan belediyenin, belediyeyi ne kadar zarara uğrattığını ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Belediyedeki yolsuzluk ve usulsüzlükler pek tabii ki bununla da bitmiyor. Bu yazıda yerim kalmadı ama önümüzdeki günlerde belediyede yaşanan diğer skandalları, yolsuzlukları, usulsüzlükleri tek tek anlatmaya devam edeceğim.

Neleri mi?

Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’un bastırdığı terör takvimini…

Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’un kefil olduğu DHKP-C’li taksicilerin, ilçedeki bir taksiciyi nasıl katlettiğini…

Ve daha neler neler…

Biraz daha sabredin…

Sırası geldikçe anlatırım…

 

ESENYURT’TA NELER OLUYOR?

Esenyurt Belediyesi ile ilgili iki yazı yazdım. Bu muhtemelen son yazı olacak. Yazdığım önceki iki yazı ile ilgili belediyeden en ufak bir açıklama yok.

Âdeta teneşir uykusundaymış gibi davranıyorlar.

Gerçi açıklama yapabilecek yüzleri olduğunu da sanmıyorum. Sanmıyorum çünkü yazdığım her şeyin belgesinin olduğunu ve o belgelerin de elimde olduğunu biliyorlar.

Şimdi gelelim yazacağımı söylediğim diğer konulara…

Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt bundan birkaç ay önce Zafer Mahallesi, Şafak Rezidans bölgesinde bir taksi durağının açılmasına izin veriyor.

Bu taksi durağını açmasında iki neden var.

Birincisi, kendisine yakın kişilere rant kazandırmak. İkinci neden ise seçimde kendisine yakın durmayan aynı yerdeki Çavuş Taksi durağını devre dışı bırakmak.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Bağlı UKAME, illegal yöntemlerle yapılan bu taksi durağını haber alınca, bunun yasal olmadığını ve teksi durağının derhâl kapatılması gerektiğini içeren bir yazı gönderiyor Esenyurt Belediyesi’ne…

Ancak Kemal Deniz Bozkurt bu talimatı dinlemiyor ve HDP-PKK’ya yakın kişilerin işlettiği bu taksi durağına giderek, “Bu durak burada kalacak, kefili de benim” diyor.

Taksi durağının illegal olduğunu ve kaldırılması gerektiğini söylemek için belediyeye giden Kemal Deniz Bozkurt karşıtı taksi durağının işletmecisi Ali Çavuş isimli kişi, başkanlık makamında kafasına silah dayanarak tehdit ediliyor.

Kısa bir süre sonra Kemal Deniz Bozkurt’un illegal yollarla kurdurduğu taksi durağının çalışanları, ters düştükleri Çavuş Taksi çalışanları ile kavgaya tutuşuyor.

Çıkan kavgada Başkan Kemal Deniz Bozkurt’un kefil olduğu taksiciler, rakip gördüğü taksiciyi silahla öldürüyor.

Yani düşünün ki başkanın kefil olduğu taksiciler, taksi durağına silahlarla gelerek çatışmaya giriyor…

Esenyurt günlerdir bu olayla çalkalanıyor. Çavuş Taksi çalışanları belediyenin önünde hemen her gün eylem yapıyor ama Kemal Deniz Bozkurt bu konuyla ilgili tek kelime etmiyor.

Bir diğer olay…

Hatırlarsanız bundan bir süre önce Esenyurt Pınar Mahallesi’nde su baskını yaşanmış, yüzlerce dükkân ve ev sular altında kalmış, bir kişi de boğularak ölmüştü.

Aslında bu olay düpedüz cinayetti!

Niye bunu söylediğimi merak ediyorsanız, anlatayım.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ, Pınar Mahallesi’ndeki dere yatağının ıslah edilmesi için bundan bir yıl önce gerekli planlamayı yapıyor. Bölgede çalışmalara başlanacağı esnada Esenyurt Belediye Başkanı Başkan Kemal Deniz Bozkurt, “Ben burayı Venedik gibi yapacağım. Gondollar, sandallar gezdireceğim. Şelaleler yapacağım” diyerek buradaki çalışmayı durduruyor.

İSKİ bunun üzerine, “Burada yaşanacak bir sel faciasından siz sorumlu olursunuz” diyerek resmî yazı gönderiyor ama başkan Bozkurt kararından vazgeçmiyor.

Bir süre sonra yukarıda anlattığım su baskını oluyor ve bir kişi hayatını kaybediyor, binlerce ev ve iş yeri sular altında kalıyor.

Televizyon kanalları Başkan Bozkurt’a bağlanıp “İlçenizde sel felaketi var. Şu an kurtarma çalışmaları var. Ne diyorsunuz?” diye soruyor. Bozkurt “O mahalle bize bağlı değil, Avcılar’a bağlı” diyerek sebep olduğu cinayet gibi ölümü örtbas etmeye çalışıyor.

Ve bir başka olay…

Başkan Bozkurt göreve geldikten sonraki ilk yılbaşında bir takvim bastırıyor. Hani bildiğimiz duvara asılan 365 yapraklı takvimler var ya.

Onlardan işte…

Ancak takvim, takvim değil, âdeta bir terör propagandası…

Bana gönderilen takvimin yapraklarını tek tek inceledim.

“Tarihte bugün” kısmında yazılanlar tek kelimeyle dehşet!

“Abdullah Öcalan yakalandı” diyor mesela bir sayfada ama Öcalan’ın bir terör örgütü elebaşı olduğuna vurgu yapılmadan. Geçmiş yıllarda Diyarbakır Cezaevinde başlatılan açlık grevleri kutsanıyor. Türkiye’de yaşanan kayıplardan ve faili meçhullerden AK Parti sorumluymuş gibi bir algı yapılıyor.

Gezi olaylarının yıl dönümü hatırlatılıyor, Ethem Sarısülük’ün devlet tarafından katledildiği yazılıyor.

Takvimin bazı sayfalarında diktatörlük vurgusu yapılıyor, bu vurgu üzerinden Erdoğan’a göndermelerde bulunuluyor.

Kimi tarikat ve cemaatlere vurgu yapılarak tecavüz ve taciz olayları hatırlatılıyor. Örneğin Hüseyin Üzmez’in cinsel istismardan ceza aldığı, hastanelere hamilelik testi için müracaat eden 18 yaş altı kızların sayısı ve bilgileri veriliyor.

Ülkenin irtica tehlikesi yaşadığı algısı yapılarak, İsmet İnönü’nün, “Ülkeyi dinî irticadan kurtarmanın tek yolu, millete Kur’ân’ı Türkçe okutmaktır” sözü irticanın bitirilmesi için kaynak olarak kullanılıyor.

Ve daha sayamayacağım yüzlerce böyle yazı…

Kopan kıyamet üzerine başkan dağıtılan takvimi toplatarak bu işten kurtulmaya çalışıyor.

Özetle…

Yukarıda saydığım onlarca suç niteliği taşıyan işlere imza atan Esenyurt Belediyesi âdeta pistten çıkmış yarış arabası gibi savruluyor. Nereye vuracağı, nerede duracağı bilinmiyor.

Bu işin sonu nerede bitecek, ben de merak ediyorum.

İzleyelim, görelim…

KAYNAK: Süleyman ÖZIŞIK Türkiye Gazetesi ve NetHaber Genel Müdürü

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

Your email address will not be published.